Belki de kazı alanındaki doğal gaz patlaması değil, yetkileri kullananların sorumlu olmamasıydı asıl felaketimizdi.

Bir sabah uyandık ve Uşak'ta bir kazı çalışmasının neden olduğu patlama haberleriyle sarsıldık. Olayın detayları, ardından gelen sorular ve belirsizlikler, hepimizi hem üzdü hem de düşünmeye sevk etti. Kazıyı kim yaptı? Niçin yaptı? Talimatı kim verdi? Olayın ardından bu soruların hiçbirine tatmin edici bir yanıt alamadık.

Uşak Belediyesi’ne ait bir iş makinesiyle, yine belediye personeli tarafından yapılan bu kazının neden yapıldığına dair kimse açıklama yapmadı. Belki de yapamadı. Kazı sırasında bir doğal gaz borusu patladı. Bunun sonucunda, şehir genelinde doğal gaz kesildi ve 80 bin hane kış ortasında gazsız kaldı. Daha da trajik olanı, bu patlamayla başlayan zincirleme olaylar sonucunda bilinen 2 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

Peki sorumlular kim? Belediyenin en önemli birimleri olan su kanal işleri ve alt yapı ekipleri bu konuda ne yaptı? Belediye Başkanı ya da yardımcıları, bu olayın ardından herhangi bir sorumluluk yüklendiler mi? Sorumluluk yüklenmek bir yana, olayın ayrıntıları ve sonrasına dair hiçbir somut bilgi kamuoyuyla paylaşılmadı. Kazının yapıldığı alanın sahibi bile kimse tarafından biliniyor mu bilmiyoruz.

Bu şehirde yaşayan insanların çoğu bu soruları sormaktan vazgeçti. Ancak bu sessizlik, soruları ortadan kaldırmıyor. Görülen o ki, bu kazıyı yapanlar ve talimatı verenler, bugün ellerinde villaları, yeni şantiye projeleri ve lüks arabalarıyla yaşamlarına devam ediyor. Belki de kazı alanındaki doğal gaz patlaması değil, yetkileri kullananların sorumlu olmamasıydı asıl felaketimizdi.

Sizce de çok ilginç ve üzücü değil mi?