1945 yılında İstanbul’da doğan Cem Karaca, 8 Şubat 2004 yılında 58 yaşında iken yine İstanbul’da hayatını kaybetmiştir.
Annesi de babası da tiyatro sanatçısı olan Cem Karaca Ermen kökenli İrma Felekyan ve Azeri Türkü Mehmet Karaca’nın oğludur.
Uzun saçları, bıyıkları, hiç çıkarmadığı gözlükleri ve yüzükleriyle o dönemde özgürlüğünü ortaya koyuyordu.
Sömürenlere, adaletsizliğe, haksızlığa, kapitalizme, şarkılarıyla cevap verir karşısında dururdu.
Bazıları halkın sesi derken bazıları köylülüğe özendiriyor diye eleştirdi bazıları solun sesi dedi bazıları da hangi soldan bahsediyorsunuz diye eleştirilerde bulundu. Yetmedi, Almanya’ya sürgün edildikten sonra da Almanya’ da vatansız vatansever Türkiye de ise sakıncalı komünist olarak anıldı.
Katıldığı bir programda kendisine siyasi görüşü sorulduğunda ise “derler ne derler ne derlerse desinler” diye cevap veriyor.
Her konuda eleştirilen Cem Karaca Barış Manço ile yaptığı bir programda kendisine gelen soru üzerine “biri de bana gelip Cem sen kimsin diye sorduğunda ben Türküm ve Müslümanım bu benim kimliğimdir cevabını veririm” diyordu.
Şarkılarıya, duruşuyla, konuşmalarıyla hafızamızda yer edinen sanatçının babasını hayali aslında bu değildi. Baba Mehmet Karaca oğlunun diplomat olmasını istiyor sanatçı olmasına da tamamen karşı çıkıyordu. Hatta konserlerine parayla adam tutuyor Cem Karaca’yı yuhalatıyordu. Fakat ne babası, ne sürgün edilişi ne de bitme bilmeyen eleştiriler Cem Karaca’nın şarkı söylemesini engelleyemedi.
Cem Karaca dolu dizgin geçen 58 yıllık yaşamına 41 plak, 27 albüm ve 8 kaset sığdırdı.
Her şarkısında bizlere hem kendi derdini hem de halkın derdini anlattı. Derdi vardı Cem Karaca’nın o yüzden daha ne yazsa şarkısında sesiyle yaşar ve yaşatırdı.
Her zaman işçinin, ezilenin, haksızlığa uğrayanın yanında olmayı kendine görev edindi, konserlerine bile yağlı bir işçi tulumuyla çıkarak işçisin sen işçi kal diyerek tüm ülkeye sesini duyurdu.
Hiç kimseyi unutmayıp herkesin sesi olmaya özen gösteren Cem Karaca Almanya’ya göçen Türk işçilerin sorunlarını da şarkılarıyla anlattı.
1980 darbesinden sonra iki yıl hapis cezası aldı ve şarkıları ülkede yasaklandı. Söylediği 1 Mayıs şarkılarıyla Komünizm propagandası yapma sebebiyle arananlar arasındaydı. Bu süreç içerisinde Almanya’da konserde olan Cem Karaca ülkesine dönemedi. Vatanı için şarkılar yazan o adam vatan haini ilan edildi, şarkıları yasaklandı. Yine de vazgeçmedi şarkılarının yasaklanmasını da yine şarkıya anlattı.
Almanya’da kaldığı dönemde Nazım Hikmet şiirlerinin besteleri olan hasret albümünü yayınlıyor. Almanya’da geçirdiği özlem dolu 8 yılın ardından sağ sol çatışmasının ortasında olan ülkesine döndü. Döndüğünde ise solcu arkadaşları tarafından eleştirildi. Cem Karaca buna da sessiz kalmadı ve yine şarkılarıyla cevap vererek oh be şarkısını söyledi.
Derdi vardı Cem Karaca’nın bireysel değildi bu dert, benim derdim, senin derdin, işçinin, öğrencinin, halkın derdini benimsiyordu.
Aşkı savda kuşun kanadında diyerek, özlemi sensiz ellerim üşür içerimde kar yağar diyerek anlatır.
İçinde yaşadığı dönemin siyasetini anlatmak için de bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete der. Aşk acısını ayrılığı kırgınlığı da sen de herkes gibisin diyerek anlatır. Hayattan hiçbir şeyim az olmadı senin kadar diyerek de başını alıp bir anda gidenlere seslenmiştir. Çok şey söyler Cem Karaca, ama çok da yorulur ve çok yorgunum beni bekleme kaptan der. Yorulur belki ama şarkıları hiç susmaz Cem Karaca’nın ve Safinaz şarkısıyla 16 yaşındaki Safinaz isimli bir çocuğun derdini anlatır. Safinaz’ı neden yazığını soranlara da “ben bunları Safinazlara acıdığımdan yapmadım, acıyamam ki ama Safinazları bu hale düşürenler ile olan kavgam sizi ve her şeyi kurtarana dek sürecektir.” Cevabını veriyor.
Sürerim Buluttan anıları diyerek ise vefat eden annesini anar.
Yılmadan bıkmadan kendisini eleştirenleri yine es geçmez ve şarkılarıyla bu defa aydınları tiye alır.
Diyorum ya herkese ve her şeye şarkısı var Cem Karaca’nın hatta köfteye bile. Kapitalizmin yemeklere de sıçradığını gören Cem Karaca köfteleri de hamburgerlere karşı savunmuş hamburger go home yaşasın köfteler diyerek köftelerin hakkını da kimseye yedirmemiştir.
Şarkılarıyla güldüren, ağlatan, düşündüren, uzun uzu uzaklara daldıran Cem Karaca bugün hala büyük bir değer olarak anılıyor.
Merhaba gençler ve her zaman genç kalanlar diyen Cem Karaca ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seni, doğarken ağladı insan bu son olsun diyerek kaç yaşınızda olursanız olun sesiyle gözyaşlarınızı siliyor ve babacan bir tavırlar gelecek yıllarda umut var diyerek elimizi hiç bırakmıyor.
Biz de şarkılarını da içindeki anlamları da cebimize koyuyor, Cem Karaca’nın her şeye ve herkese karşı ola dik duruşunu şarkılarını söyleyerek gelecek nesillere taşıyoruz.